Yenişarbademli
Coğrafi Yapı ve Kısa Tarihçesi:
Göller yöresinde, Isparta, Konya ve Antalya üçgeninde, Beyşehir Gölü'nün batısında Toros Dağları'nın kuzey uzantısı olan Anamas ve Dedegül Dağları ile bütünleşir. Yenişar kelimesi "Yeni şehir" anlamında kullanılmıştır. Bugünkü Yenişarbademli'nin bulunduğu alanda orman ağaçlarının çoğunluğunu badem ağaçları oluşturduğu için de burada kurulan köye Bademli (Payamlı) köyü adı verilmiştir. Coğrafi şartların uygun olduğu Yenişarbademli, tarih boyunca birçok uygarlığa sahne olmuştur. Yapılan araştırmalara göre M.Ö. 4000 yıllarında Etiler (Hititler), M.Ö. 1500 yıllarında Frigyalılar, M.Ö. 800yıllarında İyonlar, M.Ö. 600 yıllarında Lidyalılar, M.Ö. 446 yıllarında Persler, M.Ö. 190 yıllarında Romalılar, M.S. 395 yıllarında Bizanslar yörede egemen olmuşlardır. 1071 Malazgirt zaferinden sonra 1142 yıllarında Selçuklu topraklarına katılmış, 1810 yılında Konya vilayetine bağlı bir kaza olmuştur. 1868 yılında Osmanlılarda yapılan idari değişiklik sonucu, Yenişar Kazası da nahiye merkezi yapılmış ve Beyşehir'e bağlanmıştır. Bu arada çevre köylerle yaşanan arazi anlaşmazlıkları nedeniyle 1870'de Şarkikaraağaç'a bağlanmıştır. 1920 yılında Isparta'nın Konya'dan ayrılarak yeni bir vilayet merkezi olması ile Şarkikaraağaç da bu vilayete bağlanmıştır. 1954 yılında yörede bulunan Bademli, Yenice, Kürtler (Pınarbaşı) köyleri birleşerek bir belediye teşkilatı altında toplanmıştır. 1957 yılında nahiyelik tesis edilip, Muma (Gölkonak) Köyü de bu nahiyeye bağlanmıştır. 20 Mayıs 1990 da ilçe statüsüne kavuşmuştur. Ayrıca Türkiye'nin en uzun mağarası olan Pınargözü mağarası (15 km) ilçe sınırları içinde bulunmaktadır. Aynı zamanda bir su deposu olan mağaraya girişte hızı 45 km.'yi bulan hava akımı nedeniyle su ısısı Ağustos ayında bile 5,8 ºC 'dir. Bölgede bulunan dünyanın en büyük yer altı ırmağı Beyşehir Gölü ile Manavgat Çağlayanı arasında akar.
Ekonomik Durum:
Yenişarbademli hızla göç veren bir ilçe olduğundan nüfusun çoğunluğu yaşlı ve emeklidir. En önemli geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olmakla birlikte Gölkonak Köyünde balıkçılık ta geçim kaynağı sayılabilir. Ekilebilir tarım arazisi az ama sulanabilir olduğundan meyveciliğin (kiraz, elma, ceviz, erik şeftali, armut, vişne, ayva, badem. kızılcık) yanı sıra baklagiller, sebze üretimi, yılın çeşitli aylarında ormandan toplanan mantar çeşitleri ve son zamanlarda üretime başlayan kültür mantarı üretim tesisleri tarımsal alanda parasal girdi sağlamaktadır. İlçe halkının geçim kaynaklarından birisi de hayvancılıktır. "Kızıldağ Milli Parkı" sahası içinde olduğundan (%95'i orman sahası) hayvancılık için mera alanı dar olmakla birlikte küçükbaş (özellikle keçi) ve büyükbaş hayvancılık halen revaçta olup süt inekçiliği de yaygınlaşmaya başlamıştır. Ayrıca ilçenin etrafı ormanlık ve yaylaların çiçek yönünden zengin olmasıyla arıcılık ta sürekli gelişmektedir.
Turizm:
Pınargözü Mağarası
Yerli yabancı tüm mağara araştırmacılarının gözdesi olan mağara, 15 km uzunluğuyla Türkiye’nin ve Avrupanın en uzun mağarasıdır.
Mağara, Yenişarbademli ilçesine 8 km uzaklıkta, Çaydere Ormanları’nın içinde bulunmaktadır. Aynı zamanda bir su kaynağı olan mağara, çevresinde tespit edilen 213 çeşit barındıran bitki örtüsüyle de dikkat çekicidir.Mağaraya, girişte bulunan sifondan dalarak girilir. Sifonun önünde hızı 150-160 km’ye ulaşan hava akımı oluşur ve su ısısı Ağustos ayında bile 5.8 °C'dir.Bölgede bulunan dünyanın en büyük yeraltı ırmağı, Beyşehir Gölü ile Manavgat Çağlayanı arasında akar.
Kubad-ı Abad Sarayı
Kubad-ı Abad, Yenişarbademli İlçemize 2,5 km uzaklıkta, Konya sınırları içinde, Beyşehir Gölü’nün kuzeybatı kıyısına kurulmuş, Anadolu Selçukluları dönemi sivil yapılarının en ünlü ve sanat tarihi açısından önemli yapılardandır.Alaaddin Keykubad’ın buyruğuyla, 1236’da veziri mimar ve nakkaş Sadeddin Köpek yaptırmıştır.1949’da çevrede araştırmalar yapan M. Zeki Oral’ın bulduğu çini kalıntılarından sonra, 1956’da Mehmet Önder çalışmaları sürdürmüştür. 1965-1968 arasında K. Otta Dorn başkanlığındaki kazılardaysa 5.200 m²’lik alanı kaplayan Selçuklu kenti tümüyle ortaya çıkarılmıştır.
Çit duvarına benzer alçak bir sur içinde Büyük Saray, Küçük Saray (Vezir Sarayı) Ferdevs (Paradeison) Av Hayvanları Parkı, Büyük Saray altında sultan kayıklarının ya da küçük yelkenlerin yanaşabileceği iki gözlü küçük bir tersane ve 16 yapı kalıntısı bulunmaktadır. Bunlar arasında bir mescit, hamamlar, fırın ve mutfak, kışla kapısı, depolar ve ahırlar vardır.Kazı çalışmaları Prof Dr Rüçhan Arık başkanlığındaki ekip tarafından devam ettirilmektedir.
Dedegöl Dağı
Her yaşta insanın tırmanabileceği bir dağ olan Dedegül Dağı, yumuşaklığı ve güzellikleriyle her yıl yüzlerce dağcıyı ağırlamaktadır. Dağ turizminde önemli bir yere sahip olan Dedegül, tur kayağı ve triking yürüyüşlerine olanak sağlamaktadır.Dünya dağcıları yılda bir kere ilçede buluşmaktadır.
Anıt ağaçları
Yenişarbademli ilçe sınırları içinde kasnaklı tepe mevkiinde bulunan beş adet kasnak meşesi Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunun 17.08.2000 gün ve 4689 sayılı kararı ile “Anıt Ağaç “ olarak tescil edilmiştir. Bu ağaçlardan 1 nolu kasnak meşesi 14 metre yüksekliğinde, 137 cm çapında olup çevresi 430 cm.dir.Yenişarbademli Pınargözü Mağarasından Melikler Yaylası istikametinde giden yolun hemen yanında Bey çam 900 yaşının üzerinde, 30 metre boyunda 145 cm çapındadır.
Karagöl
Karagöl Ispartanın en yüksek dağı olan (2992 m) Dedegül Dağı'nın doğusunda Kurucuova Sınırları içerisinde 2335 m. Yükseklikte 2500 metrekare büyüklüğünde bir buzul gölüdür.Karagöl ve sadece Dedegül eteklerinde yetişen Dedegül Çiçeği, dağcıların ilgi odağıdır.
Kız Kalesi Adası
Kubad-ı Abad’ın 3 km kuzeydoğusunda bulunan Kız Kalesi Adası, Türkiye’nin Manyas’tan sonra önemli kuş cennetlerinden biri konumundadır. Kubad-ı Abad’ın haremliği ve tersaneliği olan 5 dekarlık bu tarihi ada, 10’un üzerinde kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır. Konya ili Beyşehir İlçesi Gölyaka Kasabası sınırları içerisindedir.